NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
97 - (360) حدثنا
أبو كامل فضيل
بن حسين
الجحدري.
حدثنا أبو
عوانة عن
عثمان بن
عبدالله بن
موهب، عن جعفر
بن أبي ثور،
عن جابر بن
سمرة؛ أن رجلا
سأل رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
أأتوضأ
من لحوم
الغنم؟ قال
"إن شئت،
فتوضأ. وإن
شئت، فلا
تتوضأ" قال:
أتوضأ من لحوم
الإبل؟ قال
"نعم. فتوضأ من
لحوم الإبل"
قال: أصلي في
مرابض الغنم؟
قال "نعم" قال:
أصلي في مبارك
الإبل؟ قال
"لا".
[ش
(مرابض) جمع
مربض، موضع
الربوض. وهو
للغنم بمنزلة
الاضطجاع للإنسان،
والبروك
للإبل،
والجثوم
للطير].
{97}
Bize Ebu Kamil Fudayl b.
Hüseyin el-Cahderî rivayet etti. (Dediki): Bize Ebu Avane Osman b. AbdiIIah b.
Mevheb'den, o da Ca'fer b. Ebu Sevr'den, o da Cabir b. Semure'den naklen
rivayet ettiki.
Bir zat Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e :
— «Koyun eti yedikten sonra abdest alayım mı?»
diye sormuş Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «İstersen al, istersen alma.» cevabını
vermiş. O zat :
— Deve eti yedikten sonra abdest alayım mı?»
diye sormuş Resul-i Ekrem (Sallallahu
Aleyhi ve Sellem):
— «Evet, deve eti yedikten sonra abdost al.»
buyurmuşlar. O zat :
— «Koyun ağıllarında namaz kılabilirmiyim?»
demiş Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
— «Evet!» cevabını vermiş.
— Deve ireklerinde namaz kılabilirmiyim?» diye
sormuş Efendimiz (Buna) :
— «Hayır!» buyurmuşlar.
(360) حدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا معاوية
بن عمرو.
حدثنا زائدة
عن سماك. ح
وحدثني
القاسم بن زكرياء.
حدثنا
عبيدالله بن
موسى عن
شيبان، عن عثمان
بن عبدالله بن
موهب، وأشعث
بن أبي
الشعثاء. كلهم
عن جعفر بن
أبي ثور، عن
جابر بن سمرة،
عن النبي صلى
الله عليه
وسلم. بمثل
حديث أبي
كامل، عن أبي
عوانة.
{….}
Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Muaviye b. Amr rivayet etti. (Dedi(ki): Bize
Zaide, Simak'tan rivayet etti. H.
Bana Kaasim b.
Zekeriya'da rivayet etti. (Dediki): Bize Ubeydullah b. Musa Şeyban'dan, o da
Osman b. Abdillah b. Mevheb ile Eş'as b. Ebi'ş-Şa'sa'dan naklen rivayet etti. Bunların her biri Ca'fer
b. Ebi Sevr'den, o da Cabir b. Semura'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Sellem)'den naklen Ebu Kamil'in Ebu Avane'den rivayet ettiği hadis gibi
rivayette bulunmuşlar.
İzah:
Bu hadis deve eti
yemenin abdesti bozacağını bildiriyor. Ulema bu hususta da ihtilaf etmişlerdir.
Başta Hulefa-i Raşid'în Ebu Bekr, Ömer, Osman ve Ali (R.A.) olmak üzere
Abdullah b. Mes'ud, Übey, b. Ka'b, Abdullah İbni Abbas, Ebu'd-Derda, Ebu Talha,
Amir b. Rabia ve Ebu Ümame (Radiyallahu anhum) ile Cumhuru tabiin, Ebu Hanîfe,
Malik, Şafii ve bu mezheplerin uleması deve eti yemenin abdesti bozmadığına
kail olmuşlardır.
İmam Ahmed b. Hanbel
ile İahak b. Rahuye, Yahya b. Yahya, Ebu Bekr İbni'l-Münzir İbni Huzeyme ve Ebu
Bekr Beyhakî'ye göre deve eti abdesti bozar. Bu kavil mutlak surette hadis
ulamasından ve bir kısım Sahabe-i Kiramdan rivayet olunur.
Abdestin bozulduğuna
kail olanlar, babımızın hadisîyle istidlal ederler. Bera b. Azib (R.A.)'dan
rivayet olunan bir hadiste Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e deve eti
yemenin abdesti bozup bozmadığı sorulduğunda, abdest almayı emir buyurduğu
bildiriliyor. İmam Ahmed'le İshak b. Rahuye bu babda biri Cabir diğeri Bera
(R.A.)'dan olmak üzere iki sahih hadis bulunduğunu söylemişlerdir. İmam Nevevi
bu mezhebin delilini daha kuvvetli buluyor.
Cumhuru ulema bu hadise
Hz. Cabir hadisiyle cevap vermişlerdir. Yukarıda da gördüğümüz vecihle Cabir
(R.A.) hadisinde: «Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in son icraatı
ateşte pişen bir şeyden abdest almamaktı» denilmiştir.
Koyun ağıllarında namaz
kılmak bilittifak mubahtır. Deve ireklerinde namaz kılmaz ise kerahet-i
tenzihiye ile mekruhtur. Buradaki kerahatin sebebi ihtilaflıdır. Bazıları koyun
ağılından daha pis koktuğu için mekruh olduğunu söylerler. Zira koyun ve deve
sidiklerinin necis veya temiz olması hususundaki ihtilaf müsavidir. Yani
birinin necaset veya tahareti diğerininkine tercih edilmiş değildir. İmam Malik
her iki cins hayvanın bevillerinin temiz olduğuna, Ebu Hanife ile İmam Şafii
ise her ikisinin necis olduğuna kaildirler. Bazıları «buradaki nehyin deve
ireklerine kaza-i hacet için oturulmasıdır» derler. Bir takımlanda develer
ürkerek namaz kılan kimseyi korkutacağı veya meşgul edeceği için orada namaz
kılmanın men edildiğini söylemişlerdir,
Ibnü-l Katip buradaki
nehyi mutad olan deve ireklerine tahsis etmiştir. Ona göre geceleyin develerin
yanında yatan bir kimsenin onların yanında namaz kılması mekruh değildir.
Çünkü, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) seferde devesine karşı durarak namaz
kılmıştır.